1. Gün
İlk gün Avrupa Yakasın’da Beşiktaş'a vapurla gittik. Yolda misafirlerime Türk kahvesi ısmarladım ve fallarına baktım.
Ardından misafirlerime Beşiktaş Barbaros Meydanı'nı gezdirdim. Barbaros Hayrettin Paşa ve ekibinin heykelini inceledik. Rio ekibi, kendi ülkelerindeki kolonyal heykellere benzediğini söyleyerek siyasi görüşlerini dile getirdi. Türkiye'nin Portekiz ya da Brezilya olmadığını sakince dile getirdim, onlar da 'Ah, senin başka bir tarihin var' diye karşılık verdiler. Ve sonra yazar Viviane Roux Bruno, bir "hastalık" gibi tanımladığı Brezilya'daki ırkçılık ve köleliğin tarihini anlattı.
Konuklarıma yüksek kaliteli ancak popüler ve erişilebilir bir gençlik mekanı tecrübesi yaşatmak için Joker No.19’a gittik ve orada bira ve atıştırmalıklar yedik.
Daha sonra akşam yemeği için Taksim'e gittik. Misafirlerimi Cihangir'de otantik bir Ermeni meyhanesi olan Jash'a götürdüm. Brezilyalı misafirlerim, İstanbul'un otantik Ermeni mutfağının ve kültürünün tadını çıkardılar. Örneğin topik, diasporada veya Ermenistan'da değil, sadece İstanbul'daki Ermeni cemaatinde bulunan bir yemektir.
Türk göbek dansı hareketleri gösterdim ve akordeoncu Hayk'ın ezgileriyle hep birlikte dans ettik!